Yönetim kurulu kurucularından olan Caner Şahin ŞİMŞEK, Ereğli/ KONYA doğumludur. Balıkesir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan deneyimli öğretmenimiz yüksek lisansını halk edebiyatı alanında tamamlamıştır. Meslek hayatında 18. yılını tamamlayan öğretmenimiz aynı zamanda Bil Vip Özel Öğretim Kursu, Bilen Özel Öğretim Kursu ve Ustalar Akademisinin de kurucularındandır.
KENDİNE VİZYON KAT
“Senin gelecekte ne gördüğünü herkes göremeyebilir. Sen hayallerinden, tutkularından, hedeflerinden asla vazgeçme her zaman odaklanmış kalmaya çalış. Vizyon görülemez olanı görebilme sanatıdır.”
Vizyon sahibi olduğun için bulunduğun an içinde seni deli, çatlak veya çılgın olarak niteleyebilirler. Eğer bu sıfatlardan korkuyorsan vizyon sahibi bir insan olma yolunda ilerlemen mümkün değil.
Vizyon sahibi insanlar eski çağlarda medyum, mistik veya psikolojik bakımdan hassas insanlar kabul edilmişlerdir çünkü geleceği görebilme yetileri olduklarına inanılır. Tekerleğin icadını ele alalım, günümüz insanı için basit görünse de birçok medeniyetin daha hızlı gelişmesine zemin hazırlamış hatta günümüzde hareketli kara taşıtlarının vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Bunu sağlayan vizyon sahibi bir insanın düşünce eylemin hareketle taçlandırmasıdır.
Tabi ki buradan vizyon sahibi olmak için medyum olmak veya mucit olmak anlamını çıkarmamamız gerekiyor. Yaşadığımız yüzyıl, öngörü çağı olarak da değerlendirilebilir.
Teknik ve teknolojik alt yapı birçok düşünür insanı çok da bir medyumluğa ihtiyaç duyurmadan vizyon sahibi yapmıştır. Önemli olan hayatın dilini öğrenmek için çaba göstermek hiç değilse bize sunduğu alt yazısını düzgün okuyabilmektir. “Kendime nasıl vizyon katabilirim?” sorusunun cevabı herkes için aynı değildir. İlgi alanlarına göre kişi kendi içindeki vizyonu ortaya çıkarır. Vizyon herkes tarafından yapılan ortak bir çalışma sisteminden ziyade bireysel farklılıkların ortaya konularak oluşturulması esasına dayanır. İyi bir evde oturmak, iyi bir arabaya binmek veya çok para kazanmak seni vizyon sahibi yapmaz ama vizyon sahibi insanlar bu saydıklarıma sorunsuz bir şekilde sahip olabilirler. Unutmamak gerekir ki “zaman” kum saatinin içinden akan dilimden fazlasıdır. Bence “zaman” kısa ama şiddetli bir kum fırtınasıdır. Önemli olan fırtına bittikten sonra etrafında veya elinde nelerin kaldığıdır.
İşte vizyon sahibi bir insan zamanın da ötesine geçmeyi, bedensel varlıktan sonra da fikirleriyle hayatta kalmaya başarabilmiş bir insandır. Oku, araştır, çalış kendine vizyon kat...
MEHMET YALÇIN
İDEAL İLKÖĞRETİM OKULU KURUCU TEMSİLCİSİ
Yönetim kurulu kurucularından olan Mehmet Yalçın, Beyşehir/ KONYA doğumludur. Selçuk Üniversitesi Coğrafya Öğretmenliğinden mezun olan başarılı öğretmenimiz yüksek lisansını tamamlamıştır. Meslek hayatında 23. yılını dolduran öğretmenimiz aynı zamanda Yalçın Özel Öğretim Kurslarının ve Ustalar Akademisinin de kurucularındandır.
MEVLÜT YILDIRIM
İDEAL KOLEJİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Yönetim kurulu kurucularından olan Mevlüt YILDIRIM, Acıpayam/DENİZLİ doğumludur. Selçuk Üniversitesi Matematik Bölümü mezunu olan tecrübeli öğretmenimiz yüksek lisansını tamamlamıştır. Meslekteki 13. yılını dolduran öğretmenimiz aynı zamanda Bil Vip Özel Öğretim Kursunun ve Ustalar Akademisinin de kurucularındandır.
İYİ GELECEK
Dünya tarihinde büyük başarılar elde eden insanlara baktığımızda hepsinde ortak olan bir tek özellik var: hayal kurmak. Hayal kurabilmek… Basit bir hayalperestlik değil elbet, bir öngörü ve bu öngörüyü gerçekleştirebilecek azim, sabır, inanç. Günümüzde yeni gelen nesle baktığımda eksik olanın yukarıda bahsettiğim hayal kurma özelliği olduğunu üzülerek görüyorum. Bu eksikliğin sebebini sorduğumda ise onlarca bahane sıralanabiliyor. Söyledikleri sebepler tabi ki göz önünde bulundurulması gereken şeyler ancak bir engel olmamalı hiçbir zaman. İstediğimiz şey sadece hayal kurmanız. Bir hayaliniz olursa eğer neler başarabileceğinizi herkes, hepimiz göreceğiz aslında. Bahanelere sığınmak çare değil gençler. Misal Kurtuluş Savaşı yıllarında, cephede sayısız savaş vermişken, maddi ve manevi kaybımız varken Atatürk’e Maarif Kongresi’ni toplatan güç neydi? Çünkü biliyordu Atatürk. Bugünlerin geçeceğini ve bugünler geçtikten sonra kurtuluşun eğitimle olacağını. Onun hayali; eğitimi temel olarak alan, aydın, özgür ve tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti’ydi. Gerçekleştirdi! Walt Disney, bütün çocukların mutlu olacağı bir dünya hayal etmişti mesela. O, Bu hayali kurmasaydı şu an “Disney” gibi büyülü bir dünya olabilir miydi? W. Disney bu hayali gerçekleştirdi! Yazdığı onlarca öykü sayısız yayınevi tarafından reddedilen Rowling, hayalinden ve hayal etmekten hiç vazgeçmedi. Vazgeçmedi ve dünya “Harry Potter” gibi bir efsaneyle tanıştı. Rowling hayalini gerçekleştirdi! Varlıklı bir ailenin iyi eğitim almış kızı olarak dünyaya geldiğinizi düşünün. 17 yaşındayken bu aristokrat aileye ait olmadığınızı, insanlara faydalı olmak istediğinizi düşünün. Tek hayaliniz var: insanlara yardımcı olmak. İşte Florence Nightingale’nin hayali de buydu. Modern hemşireliğin kurucu kabul edilen Florence Nightingale hayalini gerçekleştirdi!
Hayal etmek aslında dünyanın en kolay eylemi. Zor olan o hayale tutunmak, onu gerçekleştirebilmek için çalışmak, çok çalışmak. Nobel Kimya Ödülü’nü alan Prof. Dr. Aziz Sancar bir röportajında eskisi gibi çalışamıyorum dediği çalışma süresi tam 12 saat. Hayaller yattığımız yerden gerçekleşmiyor gençler. Emek gerektiriyor, hırs gerektiriyor ve umut gerektiriyor. Bu yolda birkaç şey söylemek gerekirse hayallerinizi kendinizin üzerine kurun. Bir başka insanın üzerine hayal kurulmaz arkadaşlar. İnsanla beraber kurulur ama insana hayal kurulmaz. Kimseye kendinizi kanıtlamaya uğraşmayın. Hayalinizi gerçekleştirmek için çıktığınız yolda, sizi yolunuzdan çevirmek isteyenler çıkacaktır. Aldırmayın. Taşlar takılacaktır ayağınıza. O taşları kenara koyun, devam edin. Dikenli yollar olacaktır, engebeli yollar… Kanasa da ayaklarınız sonundaki denizi düşünün. Hayalinizi gerçekleştirdiğinizde yüzünüzdeki mutluluk sadece bir an sürecektir. O an anlayacaksınız aslında sizi mutlu eden şeyin o yolculuk olduğunu. Yolunuz da, yolculuğunuz da açık olsun gençler. Kimseye aldırmadan kendi bahçenizi oluşturun. Ufak olsun ama sizin olsun. İyi gelecektir…
ADNAN SEVEN
İDEAL KOLEJİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Yönetim kurulu üyelerimizden ve kurucularımızdan olan Adnan SEVEN, Konya doğumludur. Marmara Üniversitesi Matematik Bölümü mezunu olan tecrübeli öğretmenimiz akademik hayatında doktora aşamasındadır. Eğitimde 24. yılını dolduran kurucumuz Bil Vip Özel Öğretim Kursunun ve Ustalar Akademisinin de kurucularındandır.
SADECE BİLİM
İnsanoğlu var olmanın varlığını sorgulama materyali olarak bilimi seçmiştir. Bilim “Bil” sözcüğünden türetilmiştir, bellekte iz bırakan anlamına gelir. Evrende her alanda net bilgiye sahip olabilmek için mutlaka bilimden yararlanılır. Ayrıca evrene ve evrendeki her şeye ilişkin bilgileri elde etmek amacıyla yapılan etkinlikler olarak da ifade edilebilir. Bilimin amacı, gerçeği bulmaktır. Olayların nedenini fayda ve zararlarını, sonuçlarını öğrenme içgüdüsüdür ki ilk çağlardan bu yana insan zekâsını sürekli bir araştırma ve incelemeye yöneltmiştir. Bu araştırma ve inceleme, medeniyetin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Özellikle pozitif bilimlerin kesin ve değişmez kurallar halinde ortaya koyduğu gerçekler, insanoğluna daha rahat, daha medeni ve insanca yaşama yolunda ışık olmuştur.
Bilimin bilgileri kesine yakın olsa da net değildir. Zamanla yeni bir tez ve kanıt öne sürülebilirse bilimsel bilgi değişebilir. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Bireysel ve toplumsal olaylara mantıklı çözümlerin üretilmesindeki tek yol bilimi kullanmaktır. Bilimsel düşünce ve araştırma yöntemlerinin uygulanması toplumları yenilikçi kılar. İnsanlar bilimsel düşünme eksikliği yüzünden diğer milletlerden geri kalır. Sorunların oluşması toplumda ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getirir. Karmaşa ortamı oluşur. Tekerleğin keşfinden bu yana, insanın ürettiği ve kullandığı her şey; çözdüğü sorun, bilimsel düşünme yoluyla ve bilimle gerçekleşmiştir. Bu yolla, ortaya çıkan yeni bilimsel bulgulara paralel olarak toplumların gelişmesini ve bugünkü modern şeklini almasını sağlamıştır. Teorik bilginin zaferi yanında ona paralel olarak gelişen tekniğin bugünün modern ve ileri dünyasını yaratmada büyük rolü olmuştur. Teknik, ilmin insan için hangi yönde ve nasıl daha yararlı düzenler, araçlar, makineler meydana getirebileceğini göstermiştir. Uzay çağının en büyük başarısı, teknolojide kazanılan başarılardır. Bilim aslında yaratıcılığın ürünüdür. Yaratıcılık da hayal gücü ve düşünceyle ilgili bir kavram olduğuna göre bilim insanın duygularında başlar diyebiliriz. Bilimsel gerçekler insan bunu ortaya çıkartmadan önce de vardır. Sadece farkına varılması gerekir. Bunu başaran insandır. Bilimsel bilgi, binlerce yıllık araştırmayla günümüze kadar ulaşmış ve müthiş bir bilgi birikimine sahip olmuştur. Bugün gelişmiş tüm ülkeler bilimle tekniği kaynaştıran ağır sanayide ileri giden ülkeler olmuşlardır. Geri kalmış ülkeler ise, ilkel araçlarla tarım yapmaya çalışan hala geçmişin garip inanç ve kavgalarından kurtulamayan ülkeler olarak günümüzde kalakalmışlardır. Çağımız insanının çok değişik ihtiyaçları ancak bilimin ve tekniğin gücüyle karşılanabilmektedir. Bilimsel bilgiyi kullanmak, daha çok bilmek ve bilgiye sahip olmak istemek yaşamda başarı şansımızı arttırır. Bilimin amacı insan hayatını kolaylaştırmak ve Dünya’yı daha yaşanabilir bir hale getirmektir. Bunu başaran toplumlar Dünya’nın önde gelen toplumları olacaktır. Sonuç olarak bilgi edinme ve bunlardan yararlanabilme, yaşama savaşında başarının anahtarıdır. Çünkü bilimin en başta gelen amacı insan yaşamını kolaylaştırmak, Dünya’yı insanca yaşanabilir duruma getirmektir. Bizler ülke olarak bilimden ne kadar uzak kaldıysak o kadar zor dönemler geçirdik. Tarih bunun kanıtı iken hala bilimin okumanın gereğini sorguluyoruz. Artık zaman gösterdi ki ülkelerin refah seviyeleri toplumsal zenginlikleri, kültürüne sahip çıkabilme olgusu bilime, ilme ve teknolojiye verdiği değerle doğru orantılı. Okumak okuduğunu anlamak anladığına da yorum katmak bilimin hamuru iken bilmek, bildiğini geliştirmek, geliştirdiğini uygulamak teknolojinin mayasıdır. Şimdi bir çağ başlıyor bilimsel teknoloji çağı. Bizler ürettikçe varız. Unutmayalım ki üretmediğimiz zaman üretenlerin düşünmediğimiz zaman düşünenlerin kölesi oluruz. Gelecek bilimi iliklerine kadar benimsemiş insanların sesiyle bezenecekken, gelişmişliğin ölçüsü ise içlerinde barındırdıkları bilim insanları kadar olacak. Hulâsa mutlu ihtiyaçlarına yeten projelerini hayata geçirebilen bir ülke için okuyalım, düşünelim, araştıralım, geliştirelim.
KURUCU KADROMUZ
CANER ŞAHİN ŞİMŞEK
İDEAL KOLEJİ KURUCU TEMSİLCİSİ
Yönetim kurulu kurucularından olan Caner Şahin ŞİMŞEK, Ereğli/ KONYA doğumludur. Balıkesir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan deneyimli öğretmenimiz yüksek lisansını halk edebiyatı alanında tamamlamıştır. Meslek hayatında 18. yılını tamamlayan öğretmenimiz aynı zamanda Bil Vip Özel Öğretim Kursu, Bilen Özel Öğretim Kursu ve Ustalar Akademisinin de kurucularındandır.
KENDİNE VİZYON KAT
“Senin gelecekte ne gördüğünü herkes göremeyebilir. Sen hayallerinden, tutkularından, hedeflerinden asla vazgeçme her zaman odaklanmış kalmaya çalış. Vizyon görülemez olanı görebilme sanatıdır.” Vizyon sahibi olduğun için bulunduğun an içinde seni deli, çatlak veya çılgın olarak niteleyebilirler. Eğer bu sıfatlardan korkuyorsan vizyon sahibi bir insan olma yolunda ilerlemen mümkün değil. Vizyon sahibi insanlar eski çağlarda medyum, mistik veya psikolojik bakımdan hassas insanlar kabul edilmişlerdir çünkü geleceği görebilme yetileri olduklarına inanılır. Tekerleğin icadını ele alalım, günümüz insanı için basit görünse de birçok medeniyetin daha hızlı gelişmesine zemin hazırlamış hatta günümüzde hareketli kara taşıtlarının vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Bunu sağlayan vizyon sahibi bir insanın düşünce eylemin hareketle taçlandırmasıdır. Tabi ki buradan vizyon sahibi olmak için medyum olmak veya mucit olmak anlamını çıkarmamamız gerekiyor. Yaşadığımız yüzyıl, öngörü çağı olarak da değerlendirilebilir. Teknik ve teknolojik alt yapı birçok düşünür insanı çok da bir medyumluğa ihtiyaç duyurmadan vizyon sahibi yapmıştır. Önemli olan hayatın dilini öğrenmek için çaba göstermek hiç değilse bize sunduğu alt yazısını düzgün okuyabilmektir. “Kendime nasıl vizyon katabilirim?” sorusunun cevabı herkes için aynı değildir. İlgi alanlarına göre kişi kendi içindeki vizyonu ortaya çıkarır. Vizyon herkes tarafından yapılan ortak bir çalışma sisteminden ziyade bireysel farklılıkların ortaya konularak oluşturulması esasına dayanır. İyi bir evde oturmak, iyi bir arabaya binmek veya çok para kazanmak seni vizyon sahibi yapmaz ama vizyon sahibi insanlar bu saydıklarıma sorunsuz bir şekilde sahip olabilirler. Unutmamak gerekir ki “zaman” kum saatinin içinden akan dilimden fazlasıdır. Bence “zaman” kısa ama şiddetli bir kum fırtınasıdır. Önemli olan fırtına bittikten sonra etrafında veya elinde nelerin kaldığıdır. İşte vizyon sahibi bir insan zamanın da ötesine geçmeyi, bedensel varlıktan sonra da fikirleriyle hayatta kalmaya başarabilmiş bir insandır. Oku, araştır, çalış kendine vizyon kat...
MEHMET YALÇIN
İDEAL İLKÖĞRETİM OKULU KURUCU TEMSİLCİSİ
Yönetim kurulu kurucularından olan Mehmet Yalçın, Beyşehir/ KONYA doğumludur. Selçuk Üniversitesi Coğrafya Öğretmenliğinden mezun olan başarılı öğretmenimiz yüksek lisansını tamamlamıştır. Meslek hayatında 23. yılını dolduran öğretmenimiz aynı zamanda Yalçın Özel Öğretim Kurslarının ve Ustalar Akademisinin de kurucularındandır.
MEVLÜT YILDIRIM
İDEAL KOLEJİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Yönetim kurulu kurucularından olan Mevlüt YILDIRIM, Acıpayam/DENİZLİ doğumludur. Selçuk Üniversitesi Matematik Bölümü mezunu olan tecrübeli öğretmenimiz yüksek lisansını tamamlamıştır. Meslekteki 13. yılını dolduran öğretmenimiz aynı zamanda Bil Vip Özel Öğretim Kursunun ve Ustalar Akademisinin de kurucularındandır.
İYİ GELECEK
Dünya tarihinde büyük başarılar elde eden insanlara baktığımızda hepsinde ortak olan bir tek özellik var: hayal kurmak. Hayal kurabilmek… Basit bir hayalperestlik değil elbet, bir öngörü ve bu öngörüyü gerçekleştirebilecek azim, sabır, inanç. Günümüzde yeni gelen nesle baktığımda eksik olanın yukarıda bahsettiğim hayal kurma özelliği olduğunu üzülerek görüyorum. Bu eksikliğin sebebini sorduğumda ise onlarca bahane sıralanabiliyor. Söyledikleri sebepler tabi ki göz önünde bulundurulması gereken şeyler ancak bir engel olmamalı hiçbir zaman. İstediğimiz şey sadece hayal kurmanız. Bir hayaliniz olursa eğer neler başarabileceğinizi herkes, hepimiz göreceğiz aslında. Bahanelere sığınmak çare değil gençler. Misal Kurtuluş Savaşı yıllarında, cephede sayısız savaş vermişken, maddi ve manevi kaybımız varken Atatürk’e Maarif Kongresi’ni toplatan güç neydi? Çünkü biliyordu Atatürk. Bugünlerin geçeceğini ve bugünler geçtikten sonra kurtuluşun eğitimle olacağını. Onun hayali; eğitimi temel olarak alan, aydın, özgür ve tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti’ydi. Gerçekleştirdi! Walt Disney, bütün çocukların mutlu olacağı bir dünya hayal etmişti mesela. O, Bu hayali kurmasaydı şu an “Disney” gibi büyülü bir dünya olabilir miydi? W. Disney bu hayali gerçekleştirdi! Yazdığı onlarca öykü sayısız yayınevi tarafından reddedilen Rowling, hayalinden ve hayal etmekten hiç vazgeçmedi. Vazgeçmedi ve dünya “Harry Potter” gibi bir efsaneyle tanıştı. Rowling hayalini gerçekleştirdi! Varlıklı bir ailenin iyi eğitim almış kızı olarak dünyaya geldiğinizi düşünün. 17 yaşındayken bu aristokrat aileye ait olmadığınızı, insanlara faydalı olmak istediğinizi düşünün. Tek hayaliniz var: insanlara yardımcı olmak. İşte Florence Nightingale’nin hayali de buydu. Modern hemşireliğin kurucu kabul edilen Florence Nightingale hayalini gerçekleştirdi! Hayal etmek aslında dünyanın en kolay eylemi. Zor olan o hayale tutunmak, onu gerçekleştirebilmek için çalışmak, çok çalışmak. Nobel Kimya Ödülü’nü alan Prof. Dr. Aziz Sancar bir röportajında eskisi gibi çalışamıyorum dediği çalışma süresi tam 12 saat. Hayaller yattığımız yerden gerçekleşmiyor gençler. Emek gerektiriyor, hırs gerektiriyor ve umut gerektiriyor. Bu yolda birkaç şey söylemek gerekirse hayallerinizi kendinizin üzerine kurun. Bir başka insanın üzerine hayal kurulmaz arkadaşlar. İnsanla beraber kurulur ama insana hayal kurulmaz. Kimseye kendinizi kanıtlamaya uğraşmayın. Hayalinizi gerçekleştirmek için çıktığınız yolda, sizi yolunuzdan çevirmek isteyenler çıkacaktır. Aldırmayın. Taşlar takılacaktır ayağınıza. O taşları kenara koyun, devam edin. Dikenli yollar olacaktır, engebeli yollar… Kanasa da ayaklarınız sonundaki denizi düşünün. Hayalinizi gerçekleştirdiğinizde yüzünüzdeki mutluluk sadece bir an sürecektir. O an anlayacaksınız aslında sizi mutlu eden şeyin o yolculuk olduğunu. Yolunuz da, yolculuğunuz da açık olsun gençler. Kimseye aldırmadan kendi bahçenizi oluşturun. Ufak olsun ama sizin olsun. İyi gelecektir…ADNAN SEVEN
İDEAL KOLEJİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Yönetim kurulu üyelerimizden ve kurucularımızdan olan Adnan SEVEN, Konya doğumludur. Marmara Üniversitesi Matematik Bölümü mezunu olan tecrübeli öğretmenimiz akademik hayatında doktora aşamasındadır. Eğitimde 24. yılını dolduran kurucumuz Bil Vip Özel Öğretim Kursunun ve Ustalar Akademisinin de kurucularındandır.
SADECE BİLİM
İnsanoğlu var olmanın varlığını sorgulama materyali olarak bilimi seçmiştir. Bilim “Bil” sözcüğünden türetilmiştir, bellekte iz bırakan anlamına gelir. Evrende her alanda net bilgiye sahip olabilmek için mutlaka bilimden yararlanılır. Ayrıca evrene ve evrendeki her şeye ilişkin bilgileri elde etmek amacıyla yapılan etkinlikler olarak da ifade edilebilir. Bilimin amacı, gerçeği bulmaktır. Olayların nedenini fayda ve zararlarını, sonuçlarını öğrenme içgüdüsüdür ki ilk çağlardan bu yana insan zekâsını sürekli bir araştırma ve incelemeye yöneltmiştir. Bu araştırma ve inceleme, medeniyetin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Özellikle pozitif bilimlerin kesin ve değişmez kurallar halinde ortaya koyduğu gerçekler, insanoğluna daha rahat, daha medeni ve insanca yaşama yolunda ışık olmuştur. Bilimin bilgileri kesine yakın olsa da net değildir. Zamanla yeni bir tez ve kanıt öne sürülebilirse bilimsel bilgi değişebilir. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Bireysel ve toplumsal olaylara mantıklı çözümlerin üretilmesindeki tek yol bilimi kullanmaktır. Bilimsel düşünce ve araştırma yöntemlerinin uygulanması toplumları yenilikçi kılar. İnsanlar bilimsel düşünme eksikliği yüzünden diğer milletlerden geri kalır. Sorunların oluşması toplumda ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getirir. Karmaşa ortamı oluşur. Tekerleğin keşfinden bu yana, insanın ürettiği ve kullandığı her şey; çözdüğü sorun, bilimsel düşünme yoluyla ve bilimle gerçekleşmiştir. Bu yolla, ortaya çıkan yeni bilimsel bulgulara paralel olarak toplumların gelişmesini ve bugünkü modern şeklini almasını sağlamıştır. Teorik bilginin zaferi yanında ona paralel olarak gelişen tekniğin bugünün modern ve ileri dünyasını yaratmada büyük rolü olmuştur. Teknik, ilmin insan için hangi yönde ve nasıl daha yararlı düzenler, araçlar, makineler meydana getirebileceğini göstermiştir. Uzay çağının en büyük başarısı, teknolojide kazanılan başarılardır. Bilim aslında yaratıcılığın ürünüdür. Yaratıcılık da hayal gücü ve düşünceyle ilgili bir kavram olduğuna göre bilim insanın duygularında başlar diyebiliriz. Bilimsel gerçekler insan bunu ortaya çıkartmadan önce de vardır. Sadece farkına varılması gerekir. Bunu başaran insandır. Bilimsel bilgi, binlerce yıllık araştırmayla günümüze kadar ulaşmış ve müthiş bir bilgi birikimine sahip olmuştur. Bugün gelişmiş tüm ülkeler bilimle tekniği kaynaştıran ağır sanayide ileri giden ülkeler olmuşlardır. Geri kalmış ülkeler ise, ilkel araçlarla tarım yapmaya çalışan hala geçmişin garip inanç ve kavgalarından kurtulamayan ülkeler olarak günümüzde kalakalmışlardır. Çağımız insanının çok değişik ihtiyaçları ancak bilimin ve tekniğin gücüyle karşılanabilmektedir. Bilimsel bilgiyi kullanmak, daha çok bilmek ve bilgiye sahip olmak istemek yaşamda başarı şansımızı arttırır. Bilimin amacı insan hayatını kolaylaştırmak ve Dünya’yı daha yaşanabilir bir hale getirmektir. Bunu başaran toplumlar Dünya’nın önde gelen toplumları olacaktır. Sonuç olarak bilgi edinme ve bunlardan yararlanabilme, yaşama savaşında başarının anahtarıdır. Çünkü bilimin en başta gelen amacı insan yaşamını kolaylaştırmak, Dünya’yı insanca yaşanabilir duruma getirmektir. Bizler ülke olarak bilimden ne kadar uzak kaldıysak o kadar zor dönemler geçirdik. Tarih bunun kanıtı iken hala bilimin okumanın gereğini sorguluyoruz. Artık zaman gösterdi ki ülkelerin refah seviyeleri toplumsal zenginlikleri, kültürüne sahip çıkabilme olgusu bilime, ilme ve teknolojiye verdiği değerle doğru orantılı. Okumak okuduğunu anlamak anladığına da yorum katmak bilimin hamuru iken bilmek, bildiğini geliştirmek, geliştirdiğini uygulamak teknolojinin mayasıdır. Şimdi bir çağ başlıyor bilimsel teknoloji çağı. Bizler ürettikçe varız. Unutmayalım ki üretmediğimiz zaman üretenlerin düşünmediğimiz zaman düşünenlerin kölesi oluruz. Gelecek bilimi iliklerine kadar benimsemiş insanların sesiyle bezenecekken, gelişmişliğin ölçüsü ise içlerinde barındırdıkları bilim insanları kadar olacak. Hulâsa mutlu ihtiyaçlarına yeten projelerini hayata geçirebilen bir ülke için okuyalım, düşünelim, araştıralım, geliştirelim.